202006.08
0

Sayın İlgililer,

Bildiğiniz üzere Dünya Sağlık Örgütü tarafından pandemi olarak ilan edilen Coronavirus (Covid-19) salgınının her alanda olduğu gibi iş hayatındaki zorlayıcı etkilerinin hala devam etmesi nedeni ile “7244 Sayılı Yeni Koronavirüs (Covid-19) Salgınının Ekonomik ve Sosyal Hayata Etkilerinin Azaltılması Hakkında Kanun İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” 17.04.2020 tarihli 31102 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. İşbu raporumuz ile mezkur Kanun’da yer yer alan deniz ticareti ile iş ve işveren ilişkilerine dair düzenlemeleri dikkatinize sunmaktayız.

I.DENİZ TİCARETİ’NE İLİŞKİN DÜZENLEMELER

İlgili kanun uyarınca birçok kanunda değişiklik yapılmış olup 10/06/1946 tarihli ve 4922 sayılı “Denizde Can ve Mal Koruma Hakkında Kanun” da bu kapsamdadır. Yapılan değişiklik uyarınca ticaret gemilerine düzenlenen denize elverişlilik belgelerinin süresi, 11/03/2020 tarihi ile 31/07/2020 tarihi arasında dolmuş veya dolacak ise ilgili belgelerin süresi, 01/08/2020 tarihine kadar uzatılmıştır. Bu süreyi, bitiminden itibaren 3 aya kadar uzatmaya ise Ulaştırma ve Altyapı Bakanı yetkili kılınmıştır.

Aynı kanunun 3. maddesinde de değişiklik yapılmış olup yapılan değişiklik ile ticaret gemilerinin tahsis edildikleri işlere ve yapacakları yolculuklara göre tekne, makine, kazan, genel donanım, can kurtarma, yangından korunma ve yangın söndürme ve sair araç ve teferruatının yönetmeliği gereğince haiz olmaları lazım gelen durumları yılda en az bir defa denetlenmesi ile yolcu gemisi hariç ticaret gemilerinin iki yılda bir yapılabilen sualtı denetlemeleri 01/08/2020 tarihine kadar ertelenmiştir. Bu süreyi, bitiminden itibaren 3 aya kadar uzatmaya ise Ulaştırma ve Altyapı Bakanı yetkili kılınmıştır.

II.İŞ VE İŞVEREN İLİŞKİLERİNE DAİR DÜZENLEMELER

Yürürlüğe giren torba kanun ile 22/05/2003 tarihli 4857 sayılı İş Kanunu’nda da değişiklik yapılmıştır.

Yapılan değişikliklerden biri, İş Kanunu’nun kapsamında olup olmadığına bakılmaksızın kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 3 ay süre ile her türlü iş veya hizmet sözleşmesinin işveren tarafından feshi yasaklanmıştır. Ancak ahlak ve iyi niyete uymayan haller ve benzeri sebepler bu yasağın istisnasıdır. Burada dikkat edilmesi gereken nokta belirli süreli sözleşmelerin bu fesih yasağı süresince sona ermesi durumunda iş veya hizmet sözleşmesinin akıbetinin ne olacağıdır. Getirilen düzenleme ile işverence iş veya hizmet sözleşmelerinin feshi yasaklanmıştır. Ancak belirli süreli iş veya hizmet sözleşmelerinde, taraflarca belirlenen sürenin bitmesiyle iş sözleşmesi kendiliğinden sona erer. Bu sona erme niteliği itibariyle fesih olmadığı için feshe bağlı sonuçlar da doğmayacaktır. Belirli süreli iş sözleşmesi kurulurken sözleşmenin ne zaman sona ereceği taraflarca bilinmektedir. Diğer bir değişle belirli süreli iş sözleşmeleri bir vadeye tabi olup bu vadenin bitiminde ihbar gerekmeksizin kendiliğinden sona ermektedir. Dolayısıyla belirli süreli iş veya hizmet sözleşmelerinin sona ermesi hususunun, getirilen fesih yasağı kapsamında olmayacağı kanaatindeyiz.

İşverence sözleşmenin feshi yasaklanmış olsa da 3 aylık süreyi aşmamak üzere işçiyi tamamen veya kısmen ücretsiz izne ayırma hakkı kendisine verilmiştir; işverenin bu hakkını kullanması halinde ise işçi, iş veya hizmet sözleşmesini haklı nedenle feshedemez. Bu madde hükümlerine aykırı olarak iş sözleşmesini fesheden işveren veya işveren vekiline, sözleşmesi feshedilen her işçi için fiilin işlendiği tarihteki aylık brüt asgari ücret tutarında  idari para cezası verilir. Belirtilen 3 aylık süreleri altı aya kadar uzatmaya Cumhurbaşkanı’nın yetkisi dahilindedir.

25/08/1999 tarihli ve 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu’na eklenen geçici madde ile de işçilere, ücretsiz izinde bulundukları veya işsiz kaldıkları süre kadar, fondan günlük 39,24 TL nakdi ücret desteği verileceği karara bağlanmıştır. Nakdi ücret desteğinden damga vergisi harici bir kesinti yapılmayacaktır. Bu destekten yararlanabilmek için işçinin;

  • İşveren tarafından ücretsiz izne ayrılması ve kısa çalışma ödeneğinden yararlanamaması ya da
  • 15/03/2020 tarihinden sonra iş sözleşmesinin feshedilmesi, işsizlik ödeneğinden yararlanamaması ve yaşlılık ödeneği alamaması gerekir.

Bu madde hükümlerine aykırı olarak ücretsiz izne ayrılıp nakdi ücret desteğinden yararlanmasına rağmen çalışmaya devam eden işçinin tespiti halinde, her işçi ve çalıştırıldığı her ay için ayrı ayrı olmak üzere fiilin işlendiği tarihteki aylık brüt asgari ücret tutarında çalışma ve iş kurumu il müdürlüklerince idari para cezası uygulanır ve işçiye yapılan nakdi ücret desteği ödeme tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte işverenden tahsil edilir.

Görüldüğü üzere nakdi ücret desteğinden yararlanmanın koşullarından biri de kısa çalışma ödeneğinden faydalanamıyor olmaktır. Bu nedenle işvereninin kısa çalışma ödeneğinden yararlanabilecek işçisini ücretsiz izne çıkarması mümkün değildir. Kısa çalışma ödeneğinden yararlanabilmek için, işverenin; genel ekonomik, sektörel, bölgesel kriz veya zorlayıcı sebeplerle işyerindeki çalışma süresinin önemli ölçüde azaldığı veya durduğu yönünde İŞKUR’a başvuruda bulunması ve İş Müfettişlerince yapılan uygunluk tespiti sonucu işyerinin bu durumlardan etkilendiğinin tespit edilmesi gerekmekteydi ancak yeni getirilen düzenleme ile uygunluk tespitinin tamamlanması beklenmeden, işverenlerin beyanı doğrultusunda kısa çalışma ödemelerinin gerçekleştirileceği belirtilmiştir. Ancak işveren tarafından yapılan beyanda hatalı bilgi veya belge olması durumunda yapılan ödeme kanuni faizi ile birlikte işverenden tahsil edilecektir. Ayrıca, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada kısa çalışma ödeneğinin esas olduğu, işvereni kısa çalışma ödeneğine yönlendirecekleri ifade edilmiştir.

Saygılarımızla,

Memişoğlu Kurun Avukatlık Ortaklığı